23 Şubat 2009 Pazartesi

AND THE OSCAR GOES TOOOOO

Dün gece geç saatlere kadar Oscar Ödül Töreni'ni bekledim..Ben seremoni insanıyım.Severim güzel organize edilmiş toplantı,buluşma,düğün,nişan ve bunun gibi benzeri toplantıları.Düşünülmüş incelikler, yapılan süprizler, giyilen kıyafetler, değişik saç modelleri, yenilecek yemeklerdeki sunumlar ve bu tarz hazırlıklar.

İşte Oscar gecesi de böyle bir gece benim için..Daha ne olsun dünyaca ünlü celebrityler ve onların göz alıcı kıyafetleri, saçları, makyajları,ödül alanların şaşkınlıkları,alamayanların tavırları,teşekkür konuşmaları vs vs...

Türkiye saati ile gece 01:00 da başlayan geceyi merakla bekledim..Tabii malesef sonuna kadar dayanamadım..Ama sabah beşe kadar izleme imkanım oldu..Bu dört saatlik dilimde izlenimlerim ise şöyle:

Bence bu sene ödül töreni sönüktü..Tabii bu beklenen bir durumdu.Çünkü Amerika'da tüm dünyayıda etkileyen bir kriz var..Bu kriz zamanında insanların gözüne gözüne de bazı lüksler sokmamak gerekir diye düşünüyordu bazı kimseler..Bence haklılarda..Zaten zaman basit olmaya bırakacak kendini..Bu; başlı başına bir yazı konusu ama..Ve biz kendi konumuza dönersek eğer; kıyafetler ve özellikle takılarda bu durum etkisini bayağı hissettiriyordu..Öyle acayip, şaşalı takılar yoktu.Sadece bir yardımcı kadın oyuncu - kendisi sanırım Benjamin Button'un hikayesindeki zenci oyuncu oluyor- gerçekten gözleri yerinen oynatacak kadar büyük bir pırlanta kolye ile arzı endam ediyordu.. Bir de başka bir yardımcı kadın oyuncu Oscar adayı da tasma şeklinde zümrüt ve yakut ağırklıklı bir kolye taşıyordu kırmızı kıyafetini tamamlamak için.. Fakat o kadar beğenilmedi yorumcular tarafından.. Genelde küpe olarak da küçük pırlanta küpeler takılmıştı.. Pırlanta bileklikler ise kombinasyonların en gözde olanıydı. Sadece bir oyuncunun -ki kendisinin adını bilmiyorum ama giydiği kıyafet saçının rengi ile aynı idi..Böyle kahverengi-safran-nefti yeşil karışımı tuhaf hatta kötü renkte bir kıyafet idi- üzerindeki kıyafette koltuk altı kısımlarında pırlanta süsler vardı..Onlar çok zarif duruyordu..Penelope Cruz'un ise çok beğenilen takısını ben bayağı sıradan buldum.Heidi Klum'un bileğindeki aksesuvarları da fazla abartılıydı.

Kıyafetlerin renk seçimlerinde ise bence hiç de farklı bir tercih yoktu.Buz rengi grubu denilen bir renk grubu bayağı revaçtaydı.Genelde nedense bu renk çoğu aktrisin üzerindeydi.En çok tercih edilen renklerden diğer grup ise klasik olarak kırmızı ve mercan renkleri ağırlıklı idi..Diğer alternatif ise her zamanki gibi siyahtı.

Buz grubu renkli elbiseler arasında bence en güzeli Anna Hattaway'inkiydi..Onun elbisesindeki kristal renkli payetlerin işçiliği gerçekten iyiydi..Zaten kendisinin cilt rengi ve sade makyajı çok hoştu.Buz renkli kıyafetlerin kamuoyunca ençok beğenileni ama benim müsamerelerdeki kızların kıyafetlerine benzettiğim ve hiç beğenmediğim Sarah Jessica Parker'inki idi..Ben ne o kemerdeki ayrıntıyı, ne eteğin kabarıklığını ne Sarah'ın saçını ne de o klasik beldeki kemer olayını ne de gögüs kubunu beğendim..Elbise ; ben buradayım buradayım deyip duruyordu.Yardımcı kadın oyuncu adaylarından Benjamin Button'da oynayan kadının beyaz elbisesine ise bayıldım..Kadın elbisenin içinde çok rahat duruyordu..Gülümsemesi ile de şıklığına sevimlilik katıyordu.. Elbisenin kat kat dökümü çok hoştu. Buz renkli kıyafetlerin en koyularından olan -aslında bu elbisenin rengini pek çözemedim- ve benim gri mat bir renk diye yorumladığım Meryl Streep'in elbisesi ise tek kelime ile şahaneydi..Kadın asaleti ile elbiseyi taşıyordu..Özellikle omuz kısmındaki yaka düşüşü çok zarifti. Saçları ve sade makyajı ile bütünlük içindeydi.Penelope Cruz'un vintage elbiseside hoş elbiselerdendi.Aslında uzaktan elbisenin detayları pek belli değildi..Fakat kamera bir ara yakına gelince elbisenin işlemeleri arasındaki detaylar kendini belli etti..Elbisenin genel bir havasıda bana yine Cruz'un daha önceki bir Oscar töreninde giydiği Oscar De la Renta pembe elbisesini çağrıştırdı.Fakat kendisinin makyajını beğenmedim..Bazen bu kadına yapıln makyaj ile gözleri birbirinden fazlası ile ayrıkmış gibi bir havası oluyor..Bu seferde öyleydi..

Kırmızı renkli kıyafetler arasında pek beğendiğim olmadı.Heidi Klum'un elbisesinin kalıbını beğenmedim..Tamam kadın güzel ama buna sığınmakda her zaman yeterli değil ki.Elbisesinin kuyruğu falan olmamıştı bana göre..Kırmızı tonlu olarak beğendiğim tek elbise ise hiç tanımadığım birine aitti. Ben Kingsley'in yanında bulunan bayan artık kendisi eşi mi sevgilisi mi bilemiyorum çok hoş üzerinde kumaş ile aynı renkte güller işli olan bir elbise giymişti..Elbisenin gül detayları zarifti.

Siyah elbiselerde ise bence en iyisi Kate Winslet'ti..Elbisenin alacalı detayları ,dantelden işlenen kısmı, tek omzu askılı oluşu,duruşu asaleti ,waglı saçları ile bir bütündü kendisi.Angelina Jolie'de siyah bir elbise seçmişti. Tek renkli detay herkesin öve öve bitiremediği zümrüt küpelerdi.Kendisinin siyah giyeceğini biliyordum zaten..Bu tarz gecelerde basit renkli ve basit tasarımlı elbiseler giymeyi tercih ediyor kendisi.. Başka bir ödül töreninde kendisi pazardan aldığı bir elbiseyi giymişti hatta..Herhalde mesaj vermeye çalışıyor; kendi yaşam felsefesinin paralelinde..Ama bana bu tavır biraz garip geliyor.Hatta itiraf edeyim bana biraz pr çalışması gibi geliyor.Çünkü ben böyle bir felsefesi olan kadının suratında sıcacık bir gülümseme bekliyorum..Ama bu yok kadında..Duruşu ile farklı olmaya çalışıyor gibi geliyor ve bunu hissettirerek yapan kişilerden hep nefret ediyorum..Ya öylesindir ya değilsindir..Bu durumu zorlamaya gerek yoktur. Angelina'da bunu yaptı yine ben duruşumla döverim der gibiydi gece boyunca.Sadece yeşil küpeleri ile durumu kurtarmaya çalıştı gözlerine vurgu yaparak..

Kadınlardaki en tatlı ve hoş olan ise Natalie Portman'dı.Natalie mor ile lila arası bir kıyafet giymişti ve dökümlü bir kumaştı elbiseninki..Ve nasıl zarifti nasıl zarifti anlatamam..İşte Angelina'dan farklı olarak onun duruşu kendinden öyle idi bana göre.Özellikle makyajının göz kalemi detayı göz rengi ile süper uyumluydu.Klastı tek kelime ile.

Erkeklerde ise klasik smokin, papyon,kravat ve makosen durumu hakimdi..Onların içinde en farklı olanı Mickey Rouke'du. Kendisi beyaz ceketi, siyah yeleği,yelekten sarkan zincir detayları ve bayağı cool duruşu ile asiyim dedi bangır bangır.

Törenin ana sunucusu ise benim yeni favorim Hug Jackman'dı..Ben bu adama bayılıyorum sanırım.. Etkileyici ve karizmatik bir adam kendisi.. Sunumları çok iyi yaptı..Özellikle açılıştaki dans şovu muhteşemdi..Eski zamanın müzikal artistlerine benziyor kendisi..Sahnede onu zıplarken ve şarkı söylerken görünce acilen bu tarz bir projede yer alması gerekliliğini düşündüm. Bir de çok keyif alıyordu yaptıklarından..Bu çok belli oluyordu..Hatta güldü dans ederken birkaç kez.. Dans şovlarından bir diğeri olan Beyonce ile yaptıkları da bayağı iyiyidi..Çok güzel ayak uydurdu Beyonce ile dans ederken Jackman..

Törenin diğer önemli bir detayı da ödül vermek üzere sahneye çıkan Jennifer Aniston-Brad Pitt- Angelina Jolie arasında oldu.. Bir defa Aniston bence sıradan duruyordu..Özellikle saçları kötüydü..Sonra kendisi bayağı gergindi..Aslında kadıncağız bence kötü bir durumdaydı..En ön sıradan Jolie ve Pitt onu izliyor ; tüm dünyada onları ve o sahnede..Özellikle yakın tarihte Pitt ile ayrıldıktan kısa bir süre sonra Jolie'nin demeç verdiği bir dergide Pitt ile ilşkilerinin başlangıcının Aniston ile Pitt ayrılmadan önce başladığını belirtmesi ve o zaman nasıl birbirlerine aşık olduklarının tüm detayları ile anlatması Aniston'un kendi deyimi ile canını fena yakmıştı..Kendisi de en çok bu demeçten incindiğini belirtmişti. Ve bence de haklı idi. Oscar törenindeki
konuşmada gerginliği çok net hissediliyordu.Bu beni bir kadın olarak üzdü.

Diğer bir başka detayda Osacar Ödül törenlerinin geneline ait.Neden bu yabancı starlar hiç şunu demez:"Bu ödül benim hakkımdı.." Hep tebrik ederler birbirini. Mutlaka içleri gidiyordur ama neden bunun hiç bu şekilde bizim starlarımız gibi belli etmezler? Yoksa onlar çok daha iyi oyuncular mı?

İşte benim Oscar ödül törenlerinden kısaca gözlemlerimde bunlar.bu tüp gecelerin yurdumda da bu kadar düzenli olarak geröekleşmesi umudu ile...

Hiç yorum yok: