16 Aralık 2008 Salı

bir bayram günü...

Çok uzun bir zaman sonra bayramda ilk kez sinemaya gidebildim..Nihayetinde yani..Tabii çoğu arkadaşımın bayramda aileleri ile programı vardı.O nedenle onları çağıramadım..Bazılarının bebekleri oldu..Dışarıya çıkamıyorlar.Ben de attım kendimi dışarı.Keyfime bakayım dedim..Önce hüzünlendim biraz . Aslında kendimi eğlendirmeyi çok iyi bilen biriyim ben.Ama bu aralar ben kendimi biraz yalnız hissediyorum..Kendimi oyalıyorum ama..Evde de; işte de,sokakta da,özelimde de kendimi yalnız hissediyorum.

Bayram günüde böyle hislere kendimi kaptırmak istemedim.Gittim arabama..Önce kuaförüme gittim..Kimse ile buluşmayacaktım ama kendime güzel olmak istedim.orada kendimi güzelleştirdikten sonra sokağa attım kendimi.Kendime bir hediye aldım. Nine West’e uğradım.Zaten uzun zamandır indirimdeydi. Daldım içeri.Önce eldivenler sonra ayakkabılara bakayım derken çanta tutkum depreşti. Hani bazı kadınların ayakkabı tutkusu vardır ya..Bendeki karşılığı ise çanta..Bir gece çantası aldım.Yılan derisi görünüm verilmiş bileğe takılan bir model..Nerede kullanacağımı bilmiyorum ama olsun işte..Sanki geceleri dışarıda sabahlarmışım gibi..

Sonra sinemaya yöneldim..Zaten biletimi önceden almıştım.Tabii ki tahminleriniz doğrudur..Issız adama gittim.Son zamanların ünlü filmi, çok konuşulan filmi,en en filmi..
Müstehzi bir gülüşle izledim filmi ben.Severim Çağan Irmak’ı ben..Hatta gizli bir hayalim bile var onunla ilgili..bir gün ben sokakta gidiyorum ve onu beni görüyor..Yüzümdeki anlam çok hoşuna gidiyor..Bakıyor bana ve şunu düşünüyor: Ne kadar anlamlı ve asil bir surat..Ve sonra perdede benim dönemim başlıyor..Ne hayal ama..

Film hakkında ne düşündüğüme gelince..Aşırı aşırı beğenmedim ben.Özellikle oyunculukları çok amerikanvari buldum.Melis Birkan’ın gülüşü çok yapmacık geldi bana.Cemal Hünal’ın oyunculuğu hakkında da fikirlerim var.Ama Ulak filmini izlemedim onun..forumlarda çok beğenildiğini okuyorum.Gördüğüm filmi ise Issız adam , diğeri de Asi dizisi.İkisinde de performansını beğenmedim.Çok soğuk , kesik kesik konuşuyor.Dekor ve giyim kuşam olayları yani olayın sanat yönetmenlik kısmına bittim..en sevdiğim oyunculuk yıldız Kültür’e ait..Alper’in annesi kendisi filmde..Her türlü duyguyu o kadar başarılı verebildi ki..onu da zaten çok beğeniyorum.

Tabii ki filmin son on dakikası en iyi kısmıydı.Özellikle Ada’nın söylediği “Sen karda üşüyorsun ve uyumaya çalışıyorsun..Ama aslında ölüyorsun ve farkında değilsin.” Bu cümleye bittim..Bir de Alper’in pişman oluşu..Biraz içime dokundu..Niye böyle oluyor diye genelde diye..Niye hep kaybettikten sonra kıymetini anlıyoruz bazı şeylerin ve bazı kimselerin..Tabii herkes bir şeyler buldu kendinden filmde..Bende dahil..Bende birini hatırladım..Ve o birisinin de eğer ki bu filmi izlerse beni hatırlamasını dileyerek ve isteyerek..Fakat o zamanlarda iyi durumda olmayı diledim..Hem de her anlamda.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

ada'nın yapmacık gülüşüne, alper'in odunsu soğukluğuna, mavi telaş'ın özensizce özentiliğine rağmen güzeldi.. güzeldi de.. burnumuzun dikine gidip gidip sonunda başından beri gördüğümüz duvara toslayınca pişman olmaya hakkımız olmamalı, merhamet dileyememeli, dilenememeliyiz, kendimize bile acıyamamalıyız sanki.. ne bileyim.. :)

capdelicino dedi ki...

sana katılıyorum ..Tamamen öyle olmalı athena...