16 Ocak 2009 Cuma

AVUSTRALYA

Bugün Avustralya filmine gittim..Bu film çok fazla hasılat yapmadı galiba bizde..Zaten yapamazdı çünkü film birazcık uzun..Tamı tamamına üç saatcik bir film..Herkesin bu kadar sabrı olamayabilir..Önce şu kadarını söyleyeyim filmi sıkılmadan izledim ama bu daha kısa bir film olabilirdi..Montajı uzun tutulmuş..Daha detaylı gösterilmesi gereken bir yer de UYARIYORUM BU FİLMİ İZLEMEK İSYEYENLER BURADAN SONRA OKUMASINLAR LÜTFEN ÇÜNKÜ KİMSENİN KEYFİNE TURP SIKMAK İSTEMEM- asla asladan sığırları geçirdikleri nokta; gösterilmeliydi..Orası pat diye geçiştirilmiş..

Özetlemek gerekirse : Fimin geçtiği dönem 1939 ve ikinci dünya savaşı zamanları..Bir lady var..Kocasının Avustralya'daki çiftliğine gider..Kötü bir süpriz kendisini beklemektedir..Kocası o geldiğinde öldürülmüştür..Olayın tek şahidide küçük bir Aborjin çocuktur..O çocuk -adı Nula'dır- Nichole kidman'ı uyarır..Onun bu topraklara şans getireceğini ifade eder..Çünkü o bir aborjindir ve bunu hissetmektedir..Bir de tabii sığır sürücüsü Hugh Jackman var ki...Offf Offff..Yani insanın sığır çiftliğinde çalışası geliyor..Allh'ım adam karizmatik ötesi...Ama filmde bir yerde tüm o serseri kıyafetlerini bırakarak salon beyefendisi olduğu bir yer var..İşte bana göre orada adamın karizması gidiyor..Çünkü sinek kaydı bir traş olmuş orada..Cazibe sıfırlanıyor bir anda...İşte bu ikili bu Nula ile beraber sığır sürüsünü geçirirler..Bu Nulla'nın acayip yetenkleri vardır ve değişik bir çocuktur..Bu arada Jackman ve Kidman'ın arasındaki iş ilişkisi zaman geçtikçe bir aşk ilşkisine dönüşür..Özgür ruhlu Jackman, bu bağlanmayı bir ara kaldıramaz ama sonradan öyle bir pişman olur ki bir daha hiç yanından ayrılamaz Kidman'ın..Tabii bu kadar uzun bir filmi özetlemek o kadar kolay olmuyor..

Film; inanç,azim aidiyet duygusu,sevgi,aşk,kazanma hırsı temellerine oturtulmuş bir film...

Filmde verilmek istenen mesajda özetle şu: gitmek isteyenin bir şekilde gideceği ve buna sizin karşı taraf olarak saygı duymanız..Zaten o gideninde gelmek istediğinde zaten geleceği..Ama o geldiğinde geç kalma ihtimalinin hep var olabileceği..Tüm filmlerde yer alan karşılıksız iyilik yap ve onu denize at felsefesi..O iyilik seni bir şekilde bulur ve sen iyi olarak hatırlanacaksındır hep...

Oyunculuklara gelince Kidman'ı çok abartılı buldum..Bir de yaşlanmış ..Zaten o da kendini çok kötü bulmuş bu filmde kendini..Bunu açıklamak da ayrı bir özgüven olsa gerek...Jackman'ın yakışıklılığı karşısında netim..Çok yakışıklı..Ama oyunculuğu konusunda kararsızım..Bazı sahnelerde çok beğenmekle birlikte bazı sahnelerde donuk buldum..Küçük Nula'yı ise çok çok beğendim..Gözlerini iyi kullanmış bir çocuk olarak..

Tabii filmde bol bol Avustralya görüntüleri var...Biraz turistik olabilir bu açıdan bakılırsa...

Avustralya yerlilerini asimilasyon programı varmış eskiden Avustralya'da...Onu da öğrenmiş oldum böylece..2008 yılında da Avustralya Başkanı özür dilemiş Aborjinler'den..

Gidelim mi bu filme derseniz..Boş vaktiniz varsa olabilir derim..Bir de şimdiden uyarayım yiyecek ve içeceklerinizi alarak filme girin....Açolarak filmi izlemeye başlarsanız konsantre olamazsınız..O kadar uzun yani..

İyi seyirler...

Hiç yorum yok: